DOLAR 32,3779 0.17%
EURO 35,0405 -0.16%
ALTIN 2.324,650,24
BIST %
BITCOIN 2270704-0,67%
Çankırı
16°

PARÇALI BULUTLU

16:44

İKİNDİ'YE KALAN SÜRE

123 okunma

‘ÇAKÜ’de dikilen ağaçlar meyvelerini vermeye başladı’

ABONE OL
25 Temmuz 2019 10:15
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rektör Ayrancı, Çankırı’nın kaderini değiştirebilecek yeni bölümleri anlattı.

Çankırı’da Yeni Gün

Gazetemize verdiği röportajda, üniversite tercih dönemi ile ilgili önemli detayları paylaşan Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı, muhabirimiz Fatih Karamaz’ın ÇAKÜ hakkında sorduğu soruları cevaplandırarak üniversite hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Göreve başladığı tarihinden bu güne kadar, üniversitenin akademik anlamda geldiği durumu ve bundan sonraki süreçte izlenecek yol haritasını bizimle paylaşan Ayrancı, yeni açılan bölümlerle birlikte, dört yıllık bir sürecin sonunda, gelecek öğrenci sayısı ile Çankırı’nın bir cazibe merkezi haline geleceğini dile getirdi.

Rektör Ayrancı, konuşmasında şunları söyledi:

“Üniversitemizin bölümlerinin kalitesine bakıldığında, dışarıdan pek fark edilmiyor ama,  çok özel eğitimler almış ve dünyanın önemli üniversitelerinde yüksek lisanslarını, doktoralarını yapmış pek çok akademisyen ile dolu bir üniversitemiz var. URAP üniversite sıralamasında, akademik yayın sıralamasına baktığımızda ise bu durumu çok daha iyi anlayabiliriz. Öyle ki, Tıp Fakültesi olmayan 124 üniversite arasında 21’inci olduğumuzu görüyoruz. Tıp fakültelerinde yayın yapma şartları ve standartları biraz farklıdır. O nedenle bu 124 üniversite arasında 21’inci olmak çok büyük başarı. Ayrıca, 2007 yılında kurulmuş olan üniversiteler arasında, ilk 7 içinde yer almamız da oldukça iyi bir durum. ÇAKÜ aynı zamanda iyi bir proje üniversitesi. Proje demek sağlam bir bilgi, zeka ve hedefe doğru gidecek irade demek. Yani bir projeyi yapabilecek ve çıkartabilecek yetenekli insanlarımız var.  Türkiye’de TÜBİTAK projesi alabilen ve çok yüksek meblağlı oranlarda proje alabilen nadir üniversitelerden olduğumuz görünüyor. Demek ki burada inanılmaz bir bilimsel seviye var. Bizim derdimiz, bu bilimsel seviyeyi ve rahatlığı anlatabilmek. Burada gayret sarf etmemiz gerekiyordu. Özellikle göreve başladığımdan bu yana,  bu son bir iki sene içinde yaptığımız faaliyetler ile, adeta üniversitenin ana yapısını değiştirdik. Kuruluşumuzdan itibaren olan bazı bölümlerimiz, maalesef eskisi kadar tercih edilmiyor. İnsanlarda dönüşüm ve değişim var. Bunu fark ettiğimiz için biz son iki sene doğrudan doğruya insanımızın, bilim dünyasının, iş hayatının ve istihdamın aktığı yere doğru üniversitemizi akıtmaya çalıştık. Bu anlamda en önemli örneklerden birisi Mühendislik Fakültesi’dir. Mühendislik Fakültesi’nde hemen hemen hiçbir bölüm açık değilken şu anda ise ikinci öğretim ile birlikte 6 bölümün açıldığını ve koskocaman bir Mühendislik Fakültemizin olduğunu görüyoruz. Bilgisayar Mühendisliği, Robotix mühendisliği de gelecek arkasından inşallah, Elektrik Elektronik Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği gibi bölümler açtık. ODTÜ ve Ankara Üniversitesi gibi köklü üniversitelerde bildiğimiz  bölümleri Çankırı’ya getirdik. Fedakarlıkla uğraşıp gayret ederek zaman zaman mücadele de ederek bu bölümleri getirdik. Aynı şekilde, geleceğe bakışın en önemli pencerelerinden birisi de sağlık sektörü. Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde daha önce sadece hemşirelik bölümü açıktı, biz 5 bölüm ilave ederek 6 bölüme çıkarttık. Biri, ikiye; biri, üçe çıkartmıyoruz. Biri, altıya çıkartıyoruz. Eldivan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda 3- 4 bölüm açık iken, biz bu sayıyı bir anda 8-10 bölüme çıkarttık.Yinr aynı şekilde açtığımız ve girişiminde bulunduğumuz başka bölüm ve fakülteler de var. Mesela Edebiyat Fakültesi’nde Psikoloji Bölümü. Neden Psikolojiyi açtık? Çünkü Psikoloji %100 dolu ve herkesin okumak istediği bir yer. Ilgaz Turizm Otelcilik Yüksekokulu’nda sadece Turizm İşletmeciliği Bölümü varken, şu an  Turizm Rehberliği Bölümünü de açtık. Bu bölüm tamamı ile doluyor. Yani, verdiğimiz örneklerden de anlaşılacağı gibi, yeni bölümler oldukça parlak ve yüksek puanlarla istihdamı açık yerler. Dolayısıyla yapılan çok büyük bir açılım var. Adeta üniversite iki katına çıktı.  Etkinlik bakımından ise iki katının da üzerinde. Bunlara tabii önlisans ve lisans yanında yüksek lisans ve doktorayı da ilave etmemiz lazım. Yüksek lisans ve doktorada şu an itibariyle 27 tane bölüm açmışız. Bunların 29 olması ihtimali de ayrıca söz konusu. Yani, bir bakıyorsunuz sadece yüksek lisans ve doktora bile ayrı bir üniversite, ayrı bir fakülte gibi canlılığını muhafaza eden bir hale dönüşmüş durumda. Şu an Çankırı Karatekin Üniversitesi hiç umulmadık bir başarıya doğru ilerlemiş, ilerliyor ve ilerlemekte. İşte bu yıl 2 senedir diktiğimiz fidanların meyvelerini alacağız. Hani çocuk doğduğu zaman ve evleneceği zaman kesilmek üzere kavak ekilirmiş ya, biz daha hızlı büyüyen bir şey ektik ve 2 sene içerisinde verimini alabileceğimiz ama yıllar içerisinde daha da artacak verimi olan bir sistem kurduk. Bu yıl itibariyle inşallah hem önlisans  hem de lisansta çok yüksek sayıda öğrencimiz artacak. Şimdi bir de sayıya takılıyor herkes. Her şey sayı demek değildir. Aynı zamanda kalitede de oldukça önemlidir. Biz hem sayıyı artırırken diğer yandan da kaliteyi artırmaya çalıştık. Dolayısıyla sayı arttı, kalite büyük oranda ortaya çıktı. Bir yılda, öğrenci bakımından Çankırı için 3000 kişilik bir nüfus artışı düşünüyoruz. Bu; 1 yıl için 3000, 2’nci yıl arkadan geleceği için 6000, 9000 ve 4 yılda ise 12 binlik bir artış demek oluyor bu. Yeni bölümlerin de açılmaması kaydıyla ki içerisinde Adalet Meslek Yüksekokulu ve Hukuk Fakültesi de olmadan bu sayıya ulaşacak. Onları saymadım bile daha.”

“Hukuk Fakültesi ve Adalet Meslek Yüksekokulu açılması gecikti. Kılavuzlar da şu an çıktığından dolayı, bu yerler için artık önümüzdeki döneme hazırlık yapacağız. O zaman olacak inşallah. Bu arada bir de Diş Hekimliği Fakültesi’ni de açmak istiyoruz ve gerekli başvurularımızı yaptık.”

– Peki Tıp Fakültesi açmayı düşünüyor musunuz?

“Tıp Fakültesi işin son aşaması. Yani Adalet Meslek  Yüksekokulu açtık, öncesinde ise İslami İlimler’i işler bir hale getirdik. Yine büyük fedakârlıklarla olmuştur bunlar. İslami İlimler Fakültesi öğrenci almaya başladı. 130 öğrenci almıştık, bu yıl 200 daha alıyoruz. Hukuk Fakültesi ve Diş Hekimliği Fakültesi de İnşallah bir ay içerisinde aradan çıkacak. Böyle planlıyoruz. Takiben Ziraat Fakültesi ve Spor Bilimleri Fakültesi de tezgahta. Yani Yükseköğretim Kurulu’nda bekliyor. Onları biraz daha uzun hedefler olarak görüyorum. Şu anda Diş Hekimliği Fakültesi gibi önümüzdeki diğer konular çok daha önemli. Çankırılılar arasında çok gezdim ve en çok zorlarına giden şeylerden  birinin de diş tedavisi için Ankara’ya veya Kırıkkale’ye gitmeleri olduğunu gördüm. Yani bunların tamamından daha önemli. Diyorlar ki, madem vilayet olmuşuz ama en basit şeyde dahi Kırıkkale’ye veya Ankara’ya gitmem mi lazım diyor. Haklı bir sitem bu. Burada gelişmiş bir ağız ve diş sağlığı merkezimiz de var biliyorsunuz. 21 doktorumuz ve 35 Fantomumuz var. Yani bu merkez üzerinden afiliasyon yoluyla fakülteyi kurabiliriz. Onunla ilgili gerekli görüşmeleri yaptım. Bunları başarıyla tamamladığımız takdirde, Ziraat ve Spor Bilimleri Fakültesi tezgahda ve tüm bunlardan sonra ise ancak, hedefimiz tıp fakültesi olabilir. Önce bunları işler hale getirebilmemiz lazım. “Tosya’ya Pirince Giderken Evdeki Bulgurdan Olmak.” diye bir tabir vardır. Önce bunları sağlıklı ve en azından bir dönem işler hale getirelim ki önümüzdeki dönem için diğerlerine bakalım.”

– Geçtiğimiz dönem öğrenci alıp da bu dönem öğrenci alımları durdurulan bölümler var, bunlar hakkında ne diyeceksiniz?

“Bunlar var bunlar yükseköğretim kurulu tarafından resen yapıldı. Bunlar bizde bulunan başka üniversitelerde bulunan ikinci öğretimler ikinci öğretimler ilk kurulduğunda üniversitenin Bu kadar yaygın olmadığı daha az sayıda olduğu önemler için düşünürmüş ama şimdi biliyorsunuz Ankara İstanbul İzmir gibi Konya gibi yerde 3-5 10’a15’e  varan üniversiteler var ve arkasından vakıf üniversiteleri geldi vakıf üniversiteleri oldukça kapasiteli yani çok fazla öğrenci alabiliyor ve bizim meşhur örneğimizde geçen yıl 425 bininci kişiye yarım bul teklif ettiler yani en başarılı ilk 1000 3000 5000 değil 425 bininci kişiye %50 burs teklif ediyor dolayısıyla büyükşehirdeki insanlar çocuklarını Kastamonu çankırı Karabük Sinop Bartın gibi bir yere göndermiyor hemen ayağının dibindeki yere gönderiyor masraflarını hesaplıyor biraz fazla tutuyor şimdi demek ki ne olmuş devlet üniversiteleri bakımından her vilayette üniversite kurulmuş bizimki de öyle kuruldu bunun dışında bir de Vakıf üniversitelerinin çok büyük bir kontenjanının olduğunu düşünürsek artık eski ilk kurulduğu zamandaki mantık geçerliliğini kaybetti yani neydi o yeteri kadar Hoca olmadığı için veya derslik olmadığı için 2. Öğretimle tamamlanıyordu ama pek çok bölümde ikinci öğretim şu anda bu dediğim sebeplerden dolayı bu iki sebepten dolayı kalman o nedenle yükseköğretim kurulu bizim bazı ikinci öğretim derimizi işlemeyen gelmeyen bölümlerimizi kapattı. hatta ben niye kapatıyorsunuz falan dediğimde yarın göreceksiniz buraya kimse gelmeyecek onlar daha iyi hesaplamışlar bize göre gelmeyecek o zaman memnun olacaksınız dediler gerçekten öyle oldu. Yani sonuçta yükseköğretim kurulu da tepeden biz sadece buraya bakıyoruz ama onlar bütün Türkiye’ye bakıyor 200 küsür üniversitenin eğilimlerini yokluyor ve merkezi bir kurul olduğu için de daha fazla bilgi akışı var oraya e dedikleri doğru çıktı gerçekten onları iyi ki kapatmış çünkü boş kalacakmış boş kalınca da hem kadro var kontenjan var boş kalıyor o zaman seni aşağıya çekiyor yani tercih edilmemiş bir üniversiteymiş gibi algılar kuruyor oysa öyle değil. 2 olarak yükseköğretim kurulu’nun şöyle bir şey var eğer bölümlerde 10’dan az öğrenci varsa onları da kapatmayı siz teklif edin diyor çünkü kontenjan varmış gibi görünüyor fakat dolmamış gibi görünüyor onlara da bakıyoruz biz onların başka türlü yabancı öğrencilerle doldurarak bir süre daha ayakta tutmayı en azından şimdilik düşünüyoruz çünkü bir geçiş dönemi olabilir önümüzdeki gelen akımı daha iyi görmemiz lazım.”

– Geçtiğimiz aylarda Hacettepe üniversitesi tarafından yapay zeka mühendisliği bölümü açıldı? Bunun gibi bölümler geleceğin meslekleri olarak görünüyor yani bu tarz yapay zeka mühendisliği gibi bölümler açmayı düşünüyor musunuz?

“Ölçü şu, şu anda 10 yaşına gelmiş çocuklarımızın yüzde altmışı büyüdüklerinde şu bizim bildiğimiz işleri yapmayacaklar. Bu bir blockchain (blok zinciri) teknolojisi ve dijital dönüşüm geliyor. Biz biliyorsun üniversite olarak bunu en yakından takip eden, uygulayan, yakalamaya yakın olan bir üniversiteyiz. Hatta Türkiye’nin üniversitelerininde pek çok önündeyiz. Şaşkınlık verecek kadar önündeyiz. Bu meslekler dönüşecek, değişecek. Şimdi biz başlangıç olarak bir dijital dönüşüm ve dijital akademi, varsa prensiplerinden hareketle bir ivme başlattık. Tabii senin söylediğin yapay zeka mühendisliği Hacettepe’nin bir bölümü. Koca bir ODTÜ’nün veya Hacettepe’nin bir bölümü. Hacettepe açtı en son. Onların imkanları bizimkine göre çok daha ileri. Bizdeki fikir onlardan daha ileride ama bizde öğretim üyesi sayısı, bize gelen öğrenci kalitesi gibi faktörler olumsuz etkiliyor. Biz şimdi hepsinden önce dijital akademiye geçiş yapıyoruz şu anda. Şimdi bu dijital akademi ve bu yeni açtığımız bölümlerle hem de yabancı öğrencilerle de bir araya getirmek suretiyle yapacağımız yeni yapılanmada bunların çok daha iyisi olacak. Mesela yapay zeka mühendisliği, veri madenciliği gibi olağanüstü ve istihdamı çok açık olan konular var. 10 sene sonra dünyanın tanınmayacak hale geleceğini şimdiden ön görebiliriz. Onun için de bizim ciddi hazırlıklarımız var. Mesela seninle de çalıştığımız, TROY işinde ne var? Bir Türk firması olan BKM A.Ş.’nin bile hedefi 4 sene sonra nakitsiz topluma geçmek. Yani banknotsuz olacak her şey, dijital olacak. Hal böyle olunca işin nasıl nereye geleceğini görebiliyorsunuz. Şimdi biz bunlara odaklanalım. Hem dijital dönüşüm hem dijital akademi çalışmalarımızla diğer üniversitelerden önde gidiyoruz. Yükseköğretim Kurulu da boş durmuyor. Mesela Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 8 tane üniversiteyi pilot bölge olarak belirlediler ve çalışmaları bu yönde. Biz onlardan neredeyse daha ilerideyiz, bunu da belirtmek isterim. Buna bağlı olarak da bu yeni bölümleri açacağız. Tabii oldukça yenilikçi bir üniversite ile karşı karşıyasınız. Buna Pioneer kişilik Pioneer üniversite diyorlar. Yani öncü demek aslında. Yani öncü tarafımız var ama Çankırı’da olmamız biraz farklılık arz ediyor tabii. ODTÜ’nün yapması gereken şeyi İTÜ’nün yapması gereken şeyi Yıldız Tekniğin (YTÜ) yapması gereken şeyi biz buradan daha önceden fark edip pozisyon alıyoruz. Ama tabi coğrafi sınırlarımız, personel sayımız ve öğrenci kalitemizin de zaman içinde artmasıyla bunun daha iyi bir noktaya geleceğini tahmin edebiliriz kolaylıkla.”

– Geçtiğimiz dönemlerde sizin de az önce zikrettiğiniz gibi dijital dönüm dönüşüm atağı başlattınız. Bu dijital dönüşümle alakalı şu anda üniversite hangi aşamalarda?

“Şimdi ben ‘dijital akademi’ diye bir makale yazdım. Onun son düzeltmelerini yapıyorum. İlk olarak onunla başlayacağız. Birincisi bu, ikincisi onu hem taranmış bir dergide hem popüler bir dergide hem de İngilizcesini Daily News veya Daily Sabah gibi dergilere vererek dünyaya açacağız. Nerede olduğumuzu ve ne yapmak istediğimizi dünyaya duyuracağız. Onun dışında mesela uzaktan eğitim başlıyor. Bu yıl önce 5-İ derslerimiz, inkılap tarihi ve Türkçe gibi dersler ile başlayacak ve ondan sonra yayılacak. İnsanlar evlerinde veya ofislerinde otururken akıllı telefonlarından veya laptoplardan ve sabit bilgisayarlardan dersleri takip edebilecekler. Ve ondan sonra hızlanacak, yeni alanlar açılacak ve yeni bölümlerde yeni fikirlerle yolumuza devam edeceğiz.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.