Çankırı’da Yeni Gün
TÜRKAV Çankırı İl Başkanlığı, 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma günü dolayısıyla 13. “Geleneksel Çanakkale Şehitlerini Anma Etkinliği”ni Yunus AVM önünde gerçekleştirdi.
Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Programda konuşmasını gerçekleştiren TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı, “Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda. Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda. İstiklal uğrunda, namus yolunda.
Can veren mehmed’in yattığı yerdir” dedi.
“Kuru ekmek ve üzüm hoşafı ile bir gün geçiren Mehmetçiğin mücadelesinin anıtlaştığı zaferi yad etmeyi, yaşatmayı kendimize görev bildiğimiz 13. Geleneksel Çanakkale Şehitlerini Anma Programına hoş geldiniz” diyen Bölükbaşı, “Bugün burada tam 108 yıl önce ölürsem şehit kalırsam gaziyim yeter ki atalarımızın kanıyla suladığı bu topraklara düşman ayağı değmesin diyerek bir daha geri dönmemek üzere ölüme gidenleri, düşmanın bile övgüsüne mazhar olmuş şerefli kahramanları, aziz şehitlerimizi anmak üzere burada bir araya gelmiş bulunuyoruz. Metrekareye 6 Bin Mermi, 5 canın, Anaların 14,15,16 yaşlarında “Hey on beşli on beşli” ağıtları ile vatana kurban diye gönderdiği, tertemiz kanlarıyla “Çanakkale Geçilmez” sözünü tarihe yazdıranların, bu günümüzü, varlığımızı borçlu olduğumuz, kefensiz yatanların yattığı yerdir Çanakkale” ifadelerini kullandı.
Çanakkale’yi, Çanakkale yapan gelenler değil Çanakkale’yi Çanakkale yapan, gelenleri karşılayan asil ruhun olduğunu beyan eden Bölükbaşı, “Bu ruh öyle bir ruhtur ki, çelik ve barut; inancın, imanın, azmin, Türk’ün çelik yumruğu karşısında yenik düşmüştür. Büyük Türk Milleti için Vatan Milletin evidir. Bundan dolayıdır ki Vatan namus, Vatanı korumak ise Namus borcu olarak kabul edilmiştir.
Gerektiğinde sahiplenip savunmadığın, uğruna can vermeyi göze alamadığın Toprak vatan olabilir mi? Onun içindir ki askerde şehit olan evladının arkasından analar babalar vatan sağ olsun derler. Çünkü vatan demek hürriyet demek, şeref demek, namus demektir.
İtilaf Devletleri; 108 yıl önce 4 Kasım 1915’de başladıkları Çanakkale boğazından geçerek, Türk’ü Anadolu’dan atmak, İstanbul’u, Payitahtı ele geçirmek için en güçlü donanmaları ile harekete geçtiler. Fakat, Nusret Mayın gemimiz tarafından döşenen son mayınlarımız ve Topçularımızın başarılı atışlarıyla boğazın serin sularına gömüldüler, Çanakkale boğazını denizden geçemeyeceklerini anlayan Batı ellerinde sağlam kalan gemilerini geri çekerek bu seferde kara savaşına yönelerek Gelibolu yarım adasına çıkarma yapmaya başladılar” dedi.
Bölükbaşı, “Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ben size taarruzu değil, Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde siperlerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçecek.” Emri üzerine askerlerimiz yerlerinden fırlayarak düşman üzerine kara bulut gibi çöktüler ve savaşın kaderini değiştirdiler” şeklinde konuştu.
Türk ordusunun, az sayıda asker ve sınırlı cephaneyle, kahramanca direniş gösterdiğini belirten Bölükbaşı, konuşmasına şu şekilde devam etti, “Çanakkale Deniz Zaferi, sadece askeri açıdan değil, aynı zamanda siyasi ve psikolojik açıdan da büyük bir etkiye sahipti.
Bu zafer, Türk milletinin birlik ve beraberlik ruhunu ortaya çıkardı ve milli mücadele için önemli bir ilham kaynağı oldu.
Çanakkale Savaşları yalnızca bir askeri başarı değil, izzeti nefsi ve haysiyeti ile oynanmak istenen büyük Türk milletinin topyekün ayağa kalktığı bir diriliş ve yükseliş abidesi olmuştur.
Bu milli silkiniş etkilerini dalda dalga göstermiş, müteakip senelerde Türk milliyetçilerinin şahlanışına vesile olmuş, Anadolu topraklarında düşmana karşı verilecek olan Milli Mücadelenin de meşalesini ateşlemiştir.
Çanakkale Zaferi, milletler mücadelesinin acımazca sürdüğü bir dönemde, büyük Türk milletinin milli kimlikte buluşmasının, güç ve moral biriktirmesinin, öze ve inançlarına dönmesinin dönüm noktası olmuştur.
18 Mart Çanakkale Zaferi, Türk tarihinin en önemli olaylarından biridir ve bugün bile Türk halkının gurur ve coşkusunu yansıtmaktadır. Bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına ve Türk milletinin bağımsızlığına giden yolun açılmasına önemli bir katkı sağlamıştır.
Tarih boyunca vatan ve millet sevdası ile şehit düşmüş ecdadımıza; bugün İstiklalden istikbale giden yolda milletin ve devletin bekası ve esenliği uğruna can vermiş evlatlarımıza ve kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum.
Ruhunuz şad mekanınız cennet olsun”.
Bölükbaşı’nın konuşmasının ardından dua edildi. 13. Geleneksel Çanakkale’de savaşan Mehmetçiğin bir günlük iaşesi olan kuru ekmek ve üzüm hoşafının ikramının yapılmasının ardından program sona erdi.
Muhabir: İlhan Onay
-
News
