Fen Fakültesi’nden 15 Temmuz Milli Birlik Günü Anma Etkinliği
Çankırı’da Yeni Gün
Köşker: “O gece halkın sokaklara çıkması, ülkemizin üzerinde farklı planlar ve hesaplar yapanların bu hesaplarını ve planlarını bozdu”
Eski Artvin İl Milli Eğitim Müdürü ve Yazar Hamza Köşker, Çankırı Karatekin Üniversitesi Fen Fakültesi tarafından “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri” kapsamında düzenlenen anma programına konuşmacı olarak katıldı. 15 Temmuz gecesinin canlı şahitlerinden olan Köşker, hain darbe girişiminde meydanlarda yaşananları ve kendi yaşamış olduğu bazı hatıralarını paylaştı.
Fen Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programın açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekanı Prof. Dr. Ayhan Şerbetçi, şunları söyledi:
“Halkımız ve güvenlik güçlerimizin hain darbe girişimi karşısında göstermiş olduğu onurlu duruş ile birlikte hainlerin yenilgiye uğratılmasının sonucu kazanılan demokrasi zaferinin üçüncü yıl dönümünde, şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, gazilerimize ise şükranlarımızı sunuyoruz. Milletimizin demokrasiye olan inancının ve bağlılığının gelecek nesillerimize aktarılması için çalışacağız, FETÖ ve benzeri yapılanmalar ile mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.”
Konuşmasına 15 Temmuz hain darbe girişimi hakkındaki fikirlerini paylaşarak başlayan Hamza Köşker, şunları söyledi:
“Darbeler, devlet otoritesini zayıflatmakta ve düzensizliğe neden olmaktadır. Bugün, komşu ülkelerin haline baktığımızda, devlet otoritesinin olamamasının ne demek olduğunu daha da iyi anlıyoruz. Bir millet için en kötü durum, devletsiz kalmak ya da devlet otoritesinin önemli ölçüde zayıflaması ile karşı karşıya kalmaktır. Faki Tayran’ın da dediği üzere ‘Devlet baba gibidir, adaletle hükmeder. Devleti olmayan mert ve yiğit insan, yetim bir çocuk gibidir.’ Yetim durumuna düşmemek için devletimizi bu darbe kurtlarına karşı korumalıyız.”
15 Temmuz gecesinde neler olduğunu anlatan Köşker, o gece kendinin bizzat yaşadığı ve şahit olduğu manzaraları da şu sözler ile aktardı:
“Televizyonda darbe alt yazısını gördüğümde, geçmişte darbelerde yaşanılan acı olaylar gözümde canlandı. 28 Şubat darbesinde kendi yaşadıklarımı da hatırladım. Bu darbe girişimi, kim tarafından yapılırsa yapılsın, şehit olmak da dâhil her şeyi göze alarak karşı durulması gerektiği kararını vererek hemen dışarı çıktım. Arabamızı bir petrol istasyonuna çekip depoyu doldurmak istedik. Fakat darbe sözcüğü hemen etkisini göstermiş ki satışlar nakitle yapılır olmuştu… Cebimizdeki para miktarınca depomuzu doldurduk. İlk olarak devletimizin merkezi ve beyni konumunda olan külliyenin korunması gerektiğini düşünerek arabamızı tüm hızıyla o yöne doğru sürdük. Saat 23.00 civarı oraya vardığımızda, polis araçları olduğunu düşündüğümüz araçlar da dâhil olmak üzere bizim aracımızla beraber toplam 4 araç vardı. Aracımı tanklara ve saldırılara karşı engel olması amacıyla yolun ortasına bıraktım. İlk gelen tankları durdurduk. Askerler, orayı korumaya geldiklerini söyleseler de halk buna inanmadı. ‘Asker Kışlaya’ sloganları eşliğinde, tankların geçişine kaldırım taşlarını fırlatarak mani olmaya çalıştık ve engelledik de. Uçakların geçişlerinde sanki bombalar patlıyordu. Nerede olduğunu göremediğimiz helikopterlerden açılan ateşler, ortamı savaş alanına çevirmişti. Topladığım mermi kovanlarını, o gecenin hatırası olarak hâlâ saklıyorum. Halkın iradesi galip geldi ve kimse geri dönmeyi düşünmedi. Darbecilerin uçak ve helikopterleri geldikçe halkın cesareti de artıyordu. Cumhurbaşkanımızın televizyondan meydanlara dökülün çağrısı ile camilerde okunan salâları takiben, insanlar âdeta sel oldu ve meydanları doldurdu. Gecenin ilerleyen saatlerinde külliyenin önü dolunca, aklımıza Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) binasının korunması gerektiği geldi. Arabamıza binip MİT binasının yanına vardığımızda ise darbe karşıtı kahraman milletimizin orayı da korumaya aldığını gördük. Daha sonra, tekrar külliyenin önüne gittik. Saat 06.43’de, FETÖ mensuplarınca Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne iki bomba atıldığı sırada biz de oradaydık. 5 vatandaşımız orada şehit düştü. Bombaların etkisinden bir şehidimizin başı Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezi’nin çatısına uçmuştu. O gece ve sonraki gün, darbe girişiminin resmi olarak sonlandığı saate kadar meydanlardan ayrılmadık. Darbe, milletimizin meydanlara el koymasıyla başarısız oldu. O gece halkın sokaklara çıkması, ülkemizin üzerinde farklı planlar ve hesaplar yapanların bu hesaplarını ve planlarını bozdu. Allah korusun, eğer darbe başarılı olmuş olsaydı, komşu ülkelerimizin yaşadığı iç karışıklıklara benzer durumların başlangıcı olabilirdi. Biz, komşularımız için gidilecek yerdik fakat bizim ise gidecek yerimiz yoktu. Bu musibetten bizleri koruduğu için Allah’a çok şükretmeliyiz. 15 Temmuz şehit ve gazilerini minnet ve saygıyla anıyoruz.”
Program, Dekan Şerbetçi’nin Hamza Köşker’e katılımlarından dolayı tuz lambası hediye etmesi ile sona erdi.
News