DOLAR 32,2913 0.04%
EURO 35,0647 -0.08%
ALTIN 2.473,860,32
BIST 10.491,041,66%
BITCOIN 21383650.34822%
Çankırı
10°

KAPALI

SABAHA KALAN SÜRE

yonetici

yonetici

07 Nisan 2024 Pazar

Özçelik, “Çankırı’da riski en aza indirme gayreti içerisindeyiz”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çankırı’da Yeni Gün

2021 Afet Eğitim Yılı tanıtım toplantısı yapıldı.

AFAD Çankırı İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen basın toplantısında AFAD İl Müdürü Abdullah Özçelik basın mensupları ile bir araya geldi.

Satın alınan binaların depreme dayanıklı olup olmadığına bakmadığını belirten AFAD İl Müdürü Abdullah Özçelik,  “Deprem haftası eğitimler gibi aslında biz her yıl bunu yaşatmaya çalışıyoruz ama geçtiğimiz yıl bizim için ülkemiz için kurumumuz için her ne kadar acı geçse de büyük tecrübeleri de beraberinde getirdi. Özellikle Elazığ depremi , İzmir depremi Giresun’daki sel Bingöl depremi bunların hepsine biz il olarakta müdahale ettik. İlimizde toplamda 34 personelimiz var. 25 personelimiz bu olaylara fiili olarak müdahaleye gitti. Olayın ilk anından itibaren o sıkıntı zamanı yaşadı. Bu çok önemli aslında hem AFAD olarak hem birey olarak yerinde o zorluğu görmek daha farklı. Bende Elazığ depremine kadar böyle bir şeyi yaşamamıştım. Orada sesimi duyan var mı şeklindeki anonsu videolarda izliyoruz ama canlı görmek oradan yaralı bir insanı çıkartmak gerçekten etkileyen bir şey. Ve herkesi düşündürüyoruz biz hazır mıyız diye. Bu açıdan bir avantaj olarak düşündük geçtiğimiz yılı. Bunun avantajı da eksiklerimizi görüp zamanla eksiklerimizi tamamlayarak, kısa vade orta vade şeklinde zamanlara yayarak bunları gerçekleştireceğiz. Çok önemsenmiyor ama en önemli ayağı bilinçlenme. Japonya’nın yoğun araştırmalarıyla Japon halkı bu konuda bilinçli. Binaları sağlam yapmaları da vatandaşların bilincinden kaynaklanıyor. Binalar sağlam olmasa bile en az hasar bile vatandaşların bilincinden kaynaklanıyor. Bizim hepimiz ev alıyoruz kimse depreme dayanıklı mı diye bakmıyor. İzmir’de yıkılan Barış Sitesi’nin daha önceden deprem dayanıklılık testi yapılmış ve yıkım kararı çıkmış. Bina sakinleri aralarında anlaşamamışlar en sonunda yıkılmasını isteyen kişiler çıkmış. Alan kişilerde sormamış binanın yıkım kararı var mı diye. Neticede satılan evleri vatandaşlar aldı” dedi.

2007 yılına göre 2011 Van depreminden sonra çok ileri bir seviyede olduklarını belirten Özçelik, “Devlet olarak bazı şeyleri planlıyoruz yapıyoruz yeterli mi tabiî ki değil. Ama 1999 yılına göre 2007 yılına göre 2011 Van depreminden sonra baktığımızda çok ileri bir seviyedeyiz deprem bilinci ve müdahale açısından. Vatandaşlar olarakta devlet olarakta. Elazığ’da şu anda 60 70 bin bina yapılıyor, İzmir’de de aynı şekilde. Deprem öncesinde dönüşüm maliyeti hiçbir şey değil aslında. Çankırı için deprem olmadan önce binaların dönüşümünü sağlasak aslında riski azaltmış oluruz. Biz buna kendi açımızdan konuştuğumuzda değerlendiriyoruz. Çok mantıklı geliyor. Devlet açısından bir karar almamız yetmiyor. Vatandaşımızda işin içine giriyor. En baştan riskli bölge ilan edilen Kırkevler mahallesindeki yerleri biliyorsunuz. Riskli bölge ilan edileli belki 5 yıl olmuştur. Ama daha yeni yıkıma geçilebildi. Vatandaşımız yıkım olunca 7 kat istiyor müteahhit 10 kat ister. Neticede kazanacağı paraya bakıyor. Vatandaşımız ise 1 evine 1 ev ister, 2 ev ister kimisi de para vermeden ev almak ister. Bizim amacımız burada kimseye rant oluşturmak veya zengin etmek değil. Biz burada özellikle AFAD olarak amacımız riski azaltmak. Riskli yapılardan sağlam yapılara kavuşturmak” diye konuştu.

Özçelik sözlerine şöyle devam etti: “İnandık köyünde obruk oluşumu var. Burada toplamda 72 tane konutumuzu biz yıkım kararı çıkararak  köyün nakline başladık. 5 tane konut yeni yapılmıştı. Ama biz burada vatandaşın maddi olarak kaybını değil afetten uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Çünkü obruk afeti olmayabilir. Belki 100 yıl boyunca olmayabilir ama obruk öyle bir afet ki depremden daha kötü aslında. Depremi iyi kötü tahmin edemiyoruz ama olabileceğini biliyoruz. İstatistik hesaplamalarıyla 100 yıl içerisinde olup olamayacağını tahmin edebiliyoruz. Obrukta öyle bir durum yok. Neden olduğu dahi tespit edilemedi. Bunun kimyasal analizleri yapıldı. Tam sebebi daha belli değil. Biz orada vatandaşımızı can güvenliği açısından daha güvenli bir yere taşımaya çalışıyoruz. O zaman için söylediğimizde vatandaşlar kabul etmedi. Eski yerlerini terk etmek zor geldi. Ama şu anda baktığımızda 72’sininde 72’si memnun sadece taşınmak istemeyen 7 kişi vardı. Şimdi pişman olduklarını dile getiriyorlar. Aslında biz bu bilinci oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

Çankırı zemin olarak sıkıntılı bir il olduğunu dile getiren AFAD İl Müdürü Abdullah Özçelik, “Zeminle alakalı bu yere bina yapılmaz diye bir şey yok. Çankırı zemin olarak sıkıntılı bir il bunu kabul ediyoruz. Bir Konya gibi Aksaray gibi düzlük yerleri olan zemin açısından çok bonkör bir yer değil. Bir tarafta cipsli yapılar, bir tarafta heyelan bir tarafta dağlar dere yatakları var. Elimizdeki imkanlarla en iyisini yapmaya çalışmamız gerekiyor. Dolayısıyla zemine uygun bina bizim belirtmek istediğimiz. Her zemine  bina yapılır ama zemine uygun bina yaptığımız zaman riski azaltırız” ifadelerine yer verdi.

Ruhsat vermeye yetkili olan birimlerin de bilinçli olması gerektiğini vurgulayan İl Müdürü Özçelik, “Biz burada öncelikle kamu kurumlarımıza sadece vatandaşlarımızla yetinmeyeceğiz. Özellikle ruhsat vermeye yetkili makamlarımıza eğitimler vereceğiz. Çünkü vatandaşların bilinçli olması yetmez ruhsat vermeye yetkili olan birimlerimizin de bilinçli olması gerekmekte” dedi.

Çankırı’da 100 bin kişiye ulaşarak eğitim vermeyi planladıklarından bahseden Müdür Özçelik, “Afet eğitimlerinde maalesef vatandaşların dikkatini çekemiyoruz. Bir yerden sonra bu ilgi azalarak gidiyor. Ancak bunu yaşadığımız zaman anlayabiliyoruz. Bizde son yıllardaki bu yoğun afet senaryolarını anlarını pozitif yönde kendimize çevirerek ne kadar artırabilirsek o kadar kârdır diyoruz.

Afet eğitim yılında Türkiye’de toplamda 55 milyon hedefimiz var. Çankırı içinde 100 bin kişiye ulaşarak eğitim vermek istiyoruz. Bizim amacımız 1 saat boyunca eğitimi herkes anlayacak değil. Biz bu 100 bin kişiye ulaşıp farkındalığı oluşturmak istiyoruz. Öncelikli hedefimiz bu. Bu kapsamda da Milli Eğitim Müdürlüğü ile protokol yaparak eğitimlerimizi yapacağız. Üniversitemizle de bir protokol imzalayarak öğrencilerimize yine eğitimlerimizi online olarak yapacağız. Bunun yanında AFAD Gönüllüleri ve OSB’de çalışanlarımıza da ulaşarak onlara da vereceğiz eğitimi. Bununla birlikte köylerimize giderek vatandaşlarımızı da bilinçlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Çankırı’da afet konutu sayısının 3 bin 800 civarında olduğunu ifade eden AFAD İl Müdürü Abdullah Özçelik, “Köysel dönüşüm yaparak riski azaltmayı hedefliyoruz. Köylerimiz en büyük sıkıntımız. 2000 yılındaki depreme örnek verecek olursak orta depreminde 6 üzerinde bir deprem. Yaklaşık 2 bin 850 civarında hasarlı konutumuz var. Bir kişi konutların altında kalarak hayatını kaybetti. Baktığımızda çok ciddi bir rakam. Çankırı’da afet konutu sayımızda 3 bin 800 civarında afet konutumuz var. Buda şu demek 4.9 şiddetindeki bir depremde burada 226 konutumuz hasar aldı. Yanı bu şiddette bu kadar konut hasar alıyorsa bizim ciddi bir köysel dönüşüme ihtiyacımız var. Bizim birde Kuzey Anadolu fay hattı daha çok köy yerleşimlerinde bulunuyor. Oradaki vatandaşlarımıza o bilinci oluşturmamız lazım. Köydeki vatandaşımız belki 50 yıllık evde oturuyor. Dolayısıyla vatandaşımızın bir bilinçlenmesi gerekiyor. Bu kapsamda 100 bin kişiye ulaşarak inşallah riski en aza indirme gayreti içerisinde olacağız” dedi.