0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çankırı Tarım ve Orman Müdürü Hüseyin Düzgün, çok yoğun bir kurum olduklarını dile getirdi.

İlimiz genelinde İl Özel İdaresi bütçesinden ve Genel İdareden ayrılan ödenekler ile Merkez ilçesinde yapılan Tarım ve Hayvancılık ile ilgili Yatırımları ve İhtiyaçlarını yerinde inceleyen Tarım ve Köylere Yönelik Hizmetler Komisyonuna ait raporun ele alındığı toplantıya katılan Çankırı Tarım ve Orman Müdürü Hüseyin Düzgün, kurumun çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Kurumda 1862 kalem iş yapıldığını dile getiren Düzgün, “Geçen yıl vermiş olduğumuz bütçe ile neler yaptığımızı ayrıca ilave olarak bakanlık düzeyinde neler yaptığımızı anlatmaya saatler değil günler yetmez. Çünkü bin 862 kalem Tarım İl Müdürlüğünde iş yapıldı. Şap aşısı, arazi kontrolü, destek ödemeleri gibi sıralamış olsak bin 862 adet. Bu kadar yoğun bir kurumuz. Bu kurumun faaliyetlerini anlatmaya hakikatten zaman yetmez” dedi.

Kapılarının herkese açık olduğunu ifade eden Düzgün, “Kurumdaki amacımız, açık çek olarak söylemek istiyorum. İlçeler dahil ilimizde tüm kurumların içerisinde görünürlük, şeffaflık, derdini anlatabilme, talebini sunabilme ya da kuruma girerken kendi evine giriyormuş gibi rahat girebilme de bizi geçen bir kurum olursa ben kendimi suçlu olarak addediyorum.

İlçe müdürlerim, şube müdürlerim ve müdür yardımcılarımla yapmış olduğum her toplantıda söylediğim ifade budur. Yani Tarım Orman İl Müdürlüğü, İlçe Müdürlüğü vatandaşın kendi evi gibi rahat geleceği derdini anlatacağı mekanlar, genel tabiri ile makamlar hizmet amaçlı kullanıldığını bilin istiyoruz. Bu prensipte yönetim yapmaya çalışıyoruz. Aksi görüldüğünde duyulduğunda tüm vatandaşa verdiğimiz açık çekin sizler tarafından da bizi sunulması beni mutlu eder. Bunu bir suçlama değil kendimi çek etme toparlama olarak görürüm bu manada beni mutlu edersiniz.

Önceliğimizi kurumsallık olarak koyduk. Çiftçiye dairenin kapısından giren vatandaşımızı derdini anlatmaya gelen kişi değil de bir patron olarak görme algısını oluşturduk. İçeriye giren kişi patrondur. Patron bir özel şirkette nasıl karşılanıyorsa bizim çiftçimiz de öyle karşılanır. Çabamız ve gayretimiz bu yönüyle hizmet etmektir” dedi

“Şeffaflık çok önemlidir” diyen Düzgün, “Verdiğiniz destekten tutun, yaptığımız her tür hizmette vatandaşımız ‘neden ona böyle de buna böyle?’ diyemez benim kurumumda. Bunu gerçekten açık çek olarak sizlere söylüyorum. Hesap verilebilirlik zaten hem kurumsal olarak hem vilayet olarak hem vatandaş olarak Allah’a şükür buna açık bir kurum olarak çalışıyoruz. Rutin olarak bin 862 kalemin dışında şöyle bir şey geliştirdik. ‘Biz rutinin dışına çıkacağız.’ Allah’a şükür küçük çapımıza rağmen nüfusumuza, hayvan varlığımıza, arazi varlığımıza, çoğu illerin çok altında olmasına rağmen, şu an 81 vilayetin içinde genel müdürlükler bazında Çankırı İl Müdürlüğünü örnek olarak gösterilecek düzeye getirdik” dedi.

Proje çalışmalarına da değinen Düzgün, “2021 yılında hatırlarsanız proje açılış toplantısında bir söz vermiştik. “Biz bakanlığın genel olarak yaptığı iş ve desteklerin haricinde 18 plakaya sahip bu ilde 18 tane yeni projeye Bismillah diyeceğiz” dedik ve açılışını yapmıştık. Bu projelerden bir kısmına paylaşmak istiyorum sizlerle.

• Mercimek yetiştiriciliği; Kırmızı ve yeşil mercimek denemesini yaptık. Yönümüzü yeşil mercimeğe kaydırdık. Olmaz denilen şeyler elhamdülillah başardık. Ülkemizde arz açığı olan ürünlerin ilimizde denemesini yaptık. Üretimden memnun olduğumuz vatandaşımızın kar edeceğine inandığımız projeleri de devamına kaynak sağlayarak hem özel lira neden hem bakanlıktan hem de diğer bütçe alabileceğimiz kuruluşlardan başvurarak yoğunlaşıyoruz. Kırmızı mercimek yetiştiriciliği bunlardan birisi.
• Sertifikalı tohumluk; çiftçimizin gerçekten zor günlerinde hem elindeki tohumlu değiştirsin kaliteli tohumluk kullansın hem de maddi olarak bir katkı sağlasın düşüncesiyle Yüzde 50 ve Yüzde 75 arasında değişen hibe destekli çok ciddi arpa ve buğday tohumunu dağıttık. Miktarlar yüksek düzeydeki miktarlar. Yani ilimizin bütçesine göre çok yüksek düzeyde tohumluklar dağıtıldı.
• Yağlık için ayçiçeği; yine elimizde ekimi çok olmayan nadir yapılan ama ülkemizde arz açığı bulunan ürünlerden biriydi. Geçen yıl denemesini yaptık. Vatandaş geçen yıl kuraklığa rağmen memnun oldu. Bu sene daha da arttırarak yağlık ayçiçeği üretimini arttırdık.
• Seracılık; bu yaptığımız projelerle seracılığı olmazsa olmazımız olarak görüyorum. Gerek iklim olarak gerek ekonomik manada değişikliklerin olduğu dönemde artık sadece kendi açık arazilerinde ürün yetiştiren ülkeler sınıfta kalacak yani bunun adına kontrol üretim diyoruz. Büyük sera alanlarıyla kontrol üretime geçen iller barajı açacak. Biz bunu gelecekte öngörerek başlangıçta ilimizde sizin verdiğiniz destekler, bakanlığın ilave katkıları, vatandaş katkıları ile küçük alanlarda seracılık kurduk. Yoğun talep olduğunu gördük bunu genelleştirilmiş dedik. Sera organize sanayi kurulması için 6 aydır çalışıyoruz. 3 tane personeli sırf bu işe yoğunlaştırdık. Allah nasip yakın zamanda meyvesini alacağımız bir duyuruyu yaparız. İnşallah başarırız diye düşünüyorum, bu manada bir çalışmamız var.
• Damla sulama; iklimin ne halde olduğunu görüyorsunuz. Yağmurun vaziyetini görüyorsunuz. Bu manada su önemlidir. Bunu çiftçilik yapan sizler daha iyi bilirsiniz. En çok su tüketen ürünlerimizden pancar ve çeltik başta olmak üzere damlama sulama yöntemine geçelim dedik. Türkiye’de ilk bu işe geçen 2 ya da 3 ilden biriyiz. Geçen yıl denemesini yaptık bu yıl yine devamını getiriyoruz. Ama üzülerek söylüyorum vatandaş çok talep göstermiyor. Çünkü hazır akıtıyorum suyu düşüncesinde biz buna karşıyız. Bu su bir gün bitecek diyoruz. İlimiz bundan geri kalmasın diye bu projeyi de devam ettiriyoruz. Örnek çiftçiler bularak birazcıkta vefakâr olan çiftçilerimizi bularak ısrarla bu projeyi yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.
• Suni tohumlama; çok önemli bir proje, geçen yıl başlattık. önce çok cüzi fiyatlarda harç bedelini alarak tamamen ücretsiz tohumlama yapalım dedik. Geçen yıl çok başarılı oldu. Bunun üzerine bakanlığımızdan Türkiye’nin ikinci sırada en yüksek bütçesini alan il olduk. Ekim ya da Kasım gibi tüm ilde suni tohumlama yapmayı düşünüyoruz. Elimizde mevcut proje ve bütçemiz bulunmakta” dedi.

Müdür Hüseyin Düzgün: ‘Meralarımızı ıslah etmek adına proje başlattık’

Kırsal kalkınma için kurum olarak yeni projeleri hayata geçirmeye çalıştıklarını dile getiren Tarım ve Orman Müdürü Hüseyin Düzgün, meralara hayvan dinlenme tesisleri kurduklarını ifade etti.

“Meralarımızı ıslah etmek adına proje başlattık” diyen Düzgün, “Geçmiş yıllarda uygulanan bir proje vardı. Gübre atma projesi. Bunun yerine farklı projeler yapalım dedik adına kendimiz koyduğumuz hayvan dinlenme tesisleri. Bu şekilde büyük model oluşturalım istedik. Geçen sene 4 – 5 köyümüzde bu projeyi uyguladık” dedi.

Projenin memnuniyetle karşılandığını da belirten Düzgün, “Duyan memnun oldu, talepler arttı. Bu sefer talepleri hem karşılamak adına benzer projeleri yeniden yaptık, ilave olarak Çerkeş’te farklı bir projeye daha adım attık. Alanda su yok, ama çok geniş bir mera alanı var. 3 köyün faydalandığı bir alan bulduk. O alanda kaymakamımızın gayreti ile suyu bulacağız. Şu an köy için çalışmalar yapılıyor. Özel idarenin katkıları var. O alanda su bulunacak ve sonra çıkarılacak. Elektrik enerjisi ile suyun çıkmasını sağlayacağız. Daha sonra sulama yalakları oluşturacağız. Tam bir dinlenme tesis yapmış olacağız. Bu manada sizin verdiğiniz kaynaklarla da gerçekten Türkiye’ye örnek olacak projelerde yapıyoruz” dedi.

‘Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var Projesi’ 250 bin TL’ye çıkarıldı

Çankırı Tarım ve Orman Müdürü Hüseyin Düzgün, IFAD Birleşmiş Milletler kaynaklı projesi çerçevesinde 20 milyon Euroluk bir projenin içinde yer aldıklarını dile getirdi.

İl Genel Meclisi Ağustos ayı birleşimlerine katılan Tarım ve Orman Müdürü Hüseyin Düzgün, IFAD projesi ve ‘Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var projesi’ hakkında meclis üyelerine bilgi verdi.

IFAD projesine değinen Düzgün, “Sayın vekilimizin basınla paylaşmış olduğu bir müjdeyi hatırlatmak adına size söyleyeyim, IFAD Birleşmiş Milletler kaynaklı bir projeye bu yıl itibariyle girdik. Şu an altyapısını hatırlatıyoruz. İl şube müdürlüğümüz ve 11 ilçe müdürlüğünden personeller görevlendirdik. İhtiyaçları belirliyoruz. Her ilçenin kendi sıkıntıları çıkartıyoruz. Tahmin ediyorum Kasım ya da Aralık gibi proje dönemine gireceğiz. Bu IFAD projesiyle yüzde yüze varan hibeler, belediyeden tutun, şirketlere, Birlik kooperatiflerden, bireysel vatandaşlara özel uygulanan projelere varıncaya kadar 20 milyon Euro’luk bir projenin içerisine girdik. Bu başlangıç yılımız olacak. Prensibimiz diğer illerin önüne geçme prensibidir” dedi.

‘Köyümde Yaşamak İçin Bir Sürü Nedenim Var Projesi’nin 250 bin TL’ye çıkarıldığını aktararak, “Köyümde yaşamak için bir sürü nedenim var projesi’ kabul edilmemiş. Eski valimiz reddetmiş bu projeyi. Vatandaştaki kabulünü bildiğim için özellikle çaba sarf ettim. Sayın Valimiz Abdullah Ayaz’ı da ikna ettik. Sağ olsun kendisine teşekkür ediyoruz bu manada. Ziraat Bankası ile bir protokol imzalandı. 100 bin – 150 bin liraya kadar faizsiz 7 yıl ödemeli bir projeydi bu. 130 – 140 civarında kişiye kaynak sağlandı. Vatandaştaki kabulünü görünce sayın valimize konuyu arz ettik bu sene yine yenilettik. Bu sefer 250 bin lira olarak yenilettik. Bu projenin güzel yanı faizsiz ve ipoteksiz olması” dedi.