DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BIST 10.643,583,14%
BITCOIN 2150146-0.28246%
Çankırı
16°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

127 okunma

Mehmet Özhaseki: ‘Savunma sanayinde 750’den fazla proje var’

ABONE OL
1 Haziran 2022 17:05
0

BEĞENDİM

ABONE OL

AK Parti Çankırı İl Danışma Meclisi Toplantısı AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin katılımıyla 100. Yıl Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Programa Özhase-ki’nin yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Milletvekili Salim Çivitcioğlu ve partililer katıldı.

Divan oluşturulduktan sonra İstiklal Marşı okundu. Programın açılış konuşmasını yapan AK Parti İl Başkanı Abdulkadir Çelik, “Sayın bakanım size Cumhur İttifakı’nın kalesi, yarenler diyarı, tuzun başkenti Çankırı’da ağırlamaktan gurur duyuyoruz.  Türkiye’nin gözünün odağında olan belde belediye başkanı seçimimiz var. Çankırı’da Cumhur İttifakı ile yönetilen belediye silsilesine inşallah Dodurga Belde Belediyesi’ne katacağız. En yüksek oyu alabilmek için tüm teşkilatlarımızla odaklanacağız. Hem Dodurga, hem Orta hem de Çankırı hazır. En yüksek oyu almak için teşkilatlarımız olarak söz veriyoruz. Yerel yönetimlerimizde Cumhur İttifakı ortaklarımızla beraber hizmet ediyoruz. Bundan sonrada kenetlenerek 2023 seçimlerinde en yüksek oyu almak için çalışıyoruz.” dedi.

MHP İl Başkanı Ahmet Kurt da, “Bizler, Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin ‘Önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben’ düsturu ile hareket ederek Dodurga seçimlerinde Cumhur İttifakı paydaşlarından birisi olarak adayımızı ilan etmek üzere huzurunuzdayız. İnşallah bugüne kadar olmamış şekilde sandığa yansıyacağına inanıyorum. Kazanan Çankırı ve Dodurga olacaktır.” diye konuştu.

AK Parti Çankırı Milletvekili Salim Çivitcioğlu ise şunları söyledi: “Cumhur İttifakı ile  Dodurga’da Allah’ın izniyle 3 Temmuz 2022 tarih yazacağız inşallah.  Çankırı’yı adım adım geziyoruz. İlmek ilmek dolaşıyor vatandaşlarla dertleşip, onların sıkıntı ve sorunlarını dinleyip çözüm üretiyoruz. 470 köyümüzü 2019-2021 yıllar arasında 2 kez ziyaret ettik. İlçe belediyelerimizde Cumhur İttifakı olarak beraberiz. Beldelerimiz ve Çankırı merkezde yine öğleyiz. Yaparsa Cumhur İttifakı yapar diyoruz. Çankırı Cumhur İttifakı’nın kalesi olarak durmadan, yılmadan, yorulmadan yoluna devam ediyor.  Dodurga seçimi sadece Çankırı kalan bir seçim havası değil, Ankara’ya göndereceğimiz seçim havası değil,  Türkiye içerisinde kalacak seçim havası değil. Bu seçim tüm dünyaya Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın mührünü vuracağı seçim olacak. Çankırı’da hizmetlere devam ediyoruz. Bazen hastane yeri ile ilgili ileri-geri sözler oluyor.  Çankırı Devlet Hastanemizi şuan ki İl Jandarma Komutanlığı’nın oraya yapıyoruz. Bu sene içerisinde de inşallah oranın temelini atacağız. Ayrıca İl Halk Kütüphanesi ilke ilgili projemiz netleşti. En yakın zamanda yapıp ihalesine başlanıp oranında temelini atıp Çankırı halkımıza kazandıracağız. Hem Çankırı merkezde hem de ilçelerde belediye başkanlarımız istişareler ederek ortak akılla yol yürüdüğümüzü buradan beyan ediyoruz.”

AK Parti Grup Başkanvekili M. Emin Akbaşoğlu da seçimleri kazanacaklarını belirterek, “Çankırı bugün Cumhur İttifakı tarafından yönetiliyor olması münasebetiyle 15 Temmuz’da ortaya koyduğu dirayetle beraber 2023 Haziran seçimlerinin bir nevi kilometre taşı olan 3 Temmuz Dodurga seçimlerinde de en yüksek oyu alacak. İnşallah 15 tane ilçe ve belde belediyemize 16.sı ilave edeceğiz. 3 Temmuz’da Türkiye’ye ve dünyaya Dodurga’dan hep birlikte en yüksek oy oranını belediye başkan adayımıza vermek suretiyle Cumhur İttifakı’nın zaferine şimdiden hazır mıyız?” diye konuştu.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin konuşmasından öne çıkan satır başları ise şöyle:

“Çankırı her seçimde Cumhur İttifakıyla beraber oluyor. Sizler bize destek oluyorsunuz, iyi günümüzde kötü günümüzde yanımızdasınız. En zor günlerimizde arkamızda dağ gibi duruyorsunuz. Onun için biz de Ankara’da sizleri temsil etmeye çalışıyoruz.

Hepimiz, AK Parti ailesi olarak başınızı dik tutabilirsiniz. Alnınız açık olsun ve her yerde şunu da söyleyebilirsiniz. Cumhuriyet tarihi boyunca gelmiş geçmiş ne kadar hükümet varsa hükümet etme noktasında Allah’a hamdolsun hepsinden daha başarılıyız. Evet iddialı bir söz söylüyorum. Enerjide başarılıyız. Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca kurulu gücümüz 30 bin megawatt idi şimdi 100 bin megawatt. Eğer yüz bin megawatta çıkarmasaydık dışarıda bu elektrikler yanmazdı. İnsanlar fabrikalarında işlerini göremezlerdi. Sağlıkta başarılıyız. Pandemi gibi bir dönem atlattık, bütün dünya sınıfta kalmışken bizim 17 tane büyükşehir hastanemizde ve devlet hastanelerimizde herkesin tedavisine birebir koşuldu, bir kuruş almadan orada en güzel hizmetler verildi. Ulaştırmada başarılıyız. Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin kilometre yol 30 bin kilometreye çıktı. Havaalanı sayımız 26’dan 56’ya çıktı, demiryolları, alt geçitler, üst geçitler onlarca. Geçmişte yapılanların misli misli fazlaca yapıldı.

Şu anda savunma sanayinde 750’den fazla proje var ve savunma sanayindeki bu projelerin toplam değeri de 75 milyar dolarlık. İHA’larımızı, SİHA’larımızı yapıyoruz ve dünyaya satıyoruz. Dün Suriye Irak’ta ve dağlarda verdiğimiz mücadelede kendi yapmış olduğumuz İHA’ları SİHA’ların faydasını anlatmakla bitiremeyiz. Azerbaycan’daki Ermenilerin işgal ettiği topraklardan kovulup atılmasında orada Türk’ün sesinin damgasının mührünün vurulmasında yine bizim savunma sanayimizde yapmış olduğumuz bu başarıların baştan sona emeğinin olduğunu hepimiz itiraf etmeliyiz. Bu 20 yıllık dönem içerisinde bir de geçmişte yaşanmış olan bütün başbakanların, seçilmişlerin başının belası olan bir vesayet rejimi vardı.

Bir ülkede bulunan legal partileri hepsinin milli olmak gibi, yerli olmak gibi zorunlulukları var. Evet yer altı örgütleri karşımızda olabilirler. PKK’sından FETÖ’süne kadar DEAŞ’ından DHKP’csine kadar her türlü rezil işleri yapabilirler. Onları biliyoruz ve hakkıyla onlarla mücadele ediyoruz zaten. Yurt dışında dost görünümlü ABD’sinden Avrupa birliği ülkelerine kadar her türlü engelleri çıkarabilirler. Geçtiğimiz seçim döneminde cumhurbaşkanımıza ülkelerinde miting izni vermeyebilirler. Bakanlarımızı konuşturmayabilirler. PKK ya kapıyı sonuna kadar açıp onlar da orada hür bir şekilde faaliyetlerini yürütebilirler. Bunlar çok zoruma gitmiyor. Çünkü onların tiniyeti bu onlardan umulacak işler zaten bu. Ama Siz TBMM çatısı altındaysanız bu milletin vergilerinden alınan paraları maaş olarak cebinize koyup evinizin geçimini sağlıyorsanız milli olmak gibi bir derdiniz olmalı sizin. Yerli olmak gibi bir derdiniz olmalı. Fakat ne yazık ki bunları CHP’de göremiyoruz. Bu ülkenin milli meseleleri geldiğinde bekliyoruz ki onlarda bizim yanımızda yer alsınlar. Dimdik ayakta dursunlar. Evet siyaseten farklı düşünüyoruz. Dünyaya farklı bakıyoruz. Olayların çözüm noktasındaki belki de söyleyebileceğimiz her şey farklı olabilir. Ama milli meselelerde bizim biraz daha farklı olmamız lazım. Ne yazık ki CHP, Deniz Baykal’dan sonra bir eksen değiştirdi. Deniz Baykal, kendine göre bir muhalefet anlayışı olan liderdi. Yerliydi ve milli bir adamdı. Cumhuriyet ilkeleri üzerinde Atatürk ilke ve inkılapları üzerinden eleştirilerini sürdürürdü. Eyvallah diyecek bir şey yok. Görüşlere saygı duyarız. Oy vermesek de tabi ki saygıyla karşılarız. Ama yeni dönemde ne yazık ki CHP’nin iki tane stratejisi var. Her yaptıklarına bakın emin olun bu iki şeyi göreceksiniz. 1 baştan sona algı operasyonuyla uğraşıyorlar. İçlerinden, CHP’den istifa eden avukat diyor ki, ‘650 milyon lira ajanslara para verdiler algı operasyonu için’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi algı operasyonları için 845 milyon lira para ayırıyor. Ne demek ya algı? Olmayanı olmuş gibi göstermeye çalışmak. Var olmayanı varmış gibi sunmak. Yani yalanları pekiştirmek. Dürüst olmadıkları halde dürüstmüş gibi bir hava vermeye çalışmak. Bunun için yapıyorlar bunları. Sadece bunu ben söylemiyorum. Muharrem ince ayrılırken diyor ki, ‘O CHP genel merkezindeki yalancılardan ve müfterilerden usandım. Tam 8 yerde söylüyor yalancı diye bunlara. Ben de nihayetinde Kılıçdaroğlu genel başkan olduğunda ilk iftirasına uğrayan AK Partiliyim. Akşam saat 10 civarında yalan söyledi, sabahı zor ettik basın toplantısı düzenledik. Basın toplantısının başlığı şu; nasıl bir adam ki bu 10 dakikada 10 yalan söylüyor. 10 dakikada 10 yalan söylemek kolay bir maharet değil. Bu adam Guinness Rekorlar kitabına aday diye ilan ettim.  Daha sonra mahkemeleştik. Allah’a şükür hepsini kazandım.

İftirada ve yalanda sınır tanımayan bir yapı içerisinde gidiyorlar. Bunlardan üzüntü duyuyoruz doğrusu. Bir iki stratejileri daha var. Oda bu milletin önüne çıkıp ne yapacaklarını söylemiyorlar. Ekonomik olarak ne tür çözümler var asla böyle bir şey bulamazsınız. Sosyal meselelere bakışta ne düşünüyorlar bunları anlayamazsınız. Sadece bir dertleri var, Recep Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun. Cumhur İttifakı gitsin ne olursa olsun. E peki gidince ne olacak? Siz ne yapacaksınız? O 6 tane vatandaş, bir de masanın altına saklanmış 7’nci grup ortakları sokakta görseniz birbirinize selam vermezsiniz. Hiç birbirinizi arayıp da akşamları ailecek bir araya geldiniz mi? Dünya ya aynı mı bakıyorsunuz? Bütün olaylarda aynı mı düşünüyorsunuz? Hayır. Ama dertleri sadece ve sadece AK Parti’yi iktidardan uzaklaştırmak üzere kurgulu bir tezgah adeta. Bunca muhalefetin, bunca muhalifin olduğu yerde bir medeniyet doğmaz. Bunu hepimiz bilelim.

Bir hasetlik içerisinde gidin de ne olursa olsun. Allah böyle bir tehlikeden korusun.

Allah’ın izniyle bizlerde çalışacağız. Gayret edeceğiz o düşmanlara fırsat vermeyeceğiz. Onlara fırsat vermemek yine bizim elimizde. Eğer bizler gayet etmezsek, hak etmezsek sonucu alamayız.

Biz bugün burada Dodurga’da yeniden seçim yapılması karanından sonra Cumhur İttifakı olarak adayımızı açıklamak üzere geldik. Önce sayın cumhurbaşkanımızla görüştük. Daha sonra MHP’deki arkadaşlarımız Devlet beye durumu arz ettiler. Devlet beyde asla biz aday çıkarmayız orada AK Parti’nin adayını destekleyeceğiz. Cumhur İttifakının ruhuna sonuna kadar uygun davranacağız. Çünkü bizim için önemli olan ülkemiz önemli olan bu memleketin geleceği bu milletin geleceği diye karar verdiler. Ve bizde yaptığımız anketlerde açık uçlu olarak Dodurga’daki hemşehrilerimize sorduk kimi başkan görmek istiyorsunuz. Çünkü elbette hepimizin bir fikri vardır. Milletvekillerimizin vardır il teşkilatımızın vardır Orta ilçemizin vardır parti temsilcilerimizin mahalle başkanlarımızın vardır. Fakat millet ne diyor millet. Yaptırdığımız anket de çok açık ara söylenemeyecek kadar rekor farkla Hasan Hüseyin kardeşimizin ismi çıktı. Hasan Hüseyin kardeşimiz zamanında İstanbul’da Gaziosmanpaşa belediyesinde epeyce gayret etmiş, müdürlükler yapmış kardeşimiz. Belediyeciliği biliyor. Sonra da Dodurga nüfustan düştüğünde dava sürecini takip etmiş. Yeniden bu davanın kazanılıp oranın belde belediyesi olarak tescillenmesiyle de emeği geçmiş. Muhtarlık yaptığı sürece de oradaki kardeşlerimizin hep işinin yanında olmuş doğru insanların yanında olmuş.”

Konuşmaların ardından Dodurga Belde Belediye Başkan adayı olan mevcut muhtar Hasan Hüseyin Kaşıkçı, Özhaseki tarafından tanıtıldı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.