Çankırı, çorap üretim sektöründe istihdam sıralamasında İstanbul’dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası münasebetiyle Çankırı Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünden, İl Müdürü Emrullah Celepverdi ve Şube Müdür Vekili Mahmut Kaya ile Çankırı sanayisi ve Koronavirüs sürecinin Çankırı sanayisi üzerine etkilerini görüşüldü.
Çankırı Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Emrullah Celepverdi tarafından konu ile ilgili yapılan açıklamada, “Pandemi sürecinde Çankırı’da üretimin aralıksız devam etti. Bakanlığımız ile sık sık pandemi sürecisinin sanayicilerimiz üzerindeki etkilerini minimize etmek adına çevrimiçi toplantılar gerçekleştirdik ve devam ediyoruz. İlimizdeki bazı işletmelerimiz pandemi sürecinde önemli roller üstlendi. Örneğin medikal sektöründe faaliyet gösteren bir firmamız İstanbul’da kurulan pandemi hastanesinde; hastanede kullanılacak bazı araç gereçleri üretiminde ve montajında Meslek lisesindeki öğrencilerimiz ile birlikte görev aldı. Tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firmamız da maske üretimine geçerek yoğun talebi bir nebze olsun karşılamaya çalıştı. Bunlar sadece birer örnek. Pandemi sürecinde kısıtlamaların olduğu dönemlerde firmalara yönelik izin alma sürecinde elimizden geldiğince yardımcı olmaya çalıştık. Büyük ve küçük sanayi kuruluşlarımızla bu süreçten minimum düzeyde etkilenmeye gayret ettik.
Sumitomo Lastik Fabrikası ilimiz ihracatının yaklaşık yüzde 75’ini karşılıyor
Bakanlığımız talimatları doğrultusunda, İlimiz sanayisinin geleceğini şekillendirmek adına Çankırı Sanayi ve Teknoloji Planı (2021-2023)’nı hazırladık. Ülkemizin 2023 yılı hedeflerine ulaşma noktasında İlimizin azami katkı sunmasını amaçlamaktayız.” İlimizde OSB temelleri 1970 yıllarda Korgun OSB ile başlamakta günümüzde 4 ü faal olmak üzere 6 tane OSB’miz bulunmaktadır. Faal olanlar Korgun OSB, Çerkeş OSB, Şabanözü OSB ve Yakınkent OSB’dir. Kurşunlu-Çavundur OSB’miz tescil olmuş fakat faal değildir. Orta OSB’miz ise yeni kurulmuş altyapı işleri için Bakanlığımızca ihalesi yapılmıştır. Yaklaşık 600 Hektar alana sahip olan Yakınkent OSB bölgemizde bulunan diğer iller olan Kastamonu ve Sinop’taki tüm OSB’lerin toplam alanından daha büyük alan sahiptir. İlimiz ihracatta da önemli bir konuma sahiptir. İlimizde üretilen ürünler dünyanın dört bir yanına dağılmaktadır. Türk Japon ortaklığı olan Sumitomo Lastik Fabrikası ilimiz ihracatının yaklaşık yüzde 75’ini karşılıyor. Aslında ilimizde önemli tutarda ihracat yapan büyük işletmelerimizin bazılarının merkezleri İlimizde olamadığı için ihracat rakamları ilimize yansımamaktadır. Bu da İlimizi ihracat sıralamasında olması gereken noktadan daha geriye koyuyor. TR 82 Bölgesinde (Kastamonu-Sinop-Çankırı) sanayisi en güçlü İl konumundayız” ifadelerine yer verdi.
“11 bin istihdamımız var”
Şube Müdürü V. Mahmut Kaya tarafından konu ile ilgili yapılan açıklamada, “İstatistiklere baktığımızda İlimiz sanayisinin pandemi sürecinden çok etkilenmediğini hatta bazı sektörler için pozitif yönde bir etkisi olduğunu dahi söyleyebiliriz. Öncelikle İlimiz sanayisine ilişkin bazı bilgileri vermek gerekirse; Bakanlığımız Sanayi Sicil Bilgi Sistemimize kayıtlı güncel 213 firma bulunmaktadır. Bu firmalarda yaklaşık 11 bin kişi istihdam edilmektedir. İlimiz sanayisini incelediğimizde gıda ve tekstil sektörleri öne çıkmaktadır.
“Sektörün büyükleri ilimizde”
Pandemi sürecinde en kilit sektörlerden bir tanesi gıda sektörüdür. Ülkemizin en büyük makarna, irmik üreticilerinden 2 tanesi İlimizde bulunmaktadır. Bu firmalarımız ülkemizdeki büyük zincir marketlerine de ürün veriyorlar. Pandemi sürecinde gıda sektöründe oluşan yoğun talebi karşılamak için çarkları hiç durmadı pandemi sürecinden pozitif etkilenen sektör desek yanlış olmaz. İlimizde öne çıkan diğer sektör ise çorap imalatıdır. Sektörün Türkiye geneli istihdam rakamları incelendiğinde Çankırı İstanbul’dan sonra en çok istihdam sağlayan il olarak karşımıza çıkmaktadır. İlimizde 3 büyük çorap üreticisi küresel spor markalarına çorap üretmektedir.
“Ülkemizin dış ticaret açığının azalmasına katkı veriyoruz ”
Pandemi sürecinin dış ticarette önemli bir etkisi oldu. Neticede bizim şartlarımız her ne kadar iyi olsa da ticaret yaptığımız ülkelerdeki pandeminin seyri, aldıkları önlemler vs. karşımıza darboğaz olarak çıkmaktadır. Belli sektörlerde talepte meydana gelen düşüşten dolayı firmalar üretim kapasitelerini duruma göre şekillendirdi. İlimiz dış ticaret hacmi TÜİK verilerine göre 2019 yılında toplam 430 milyon dolar iken 2020 yılında %15 düşüşle 365 milyon dolara gerilemiştir. Fakat 2019 yılında yaklaşık 70 milyon dolar olan dış ticaret fazlamız 2020 yılında yaklaşık 100 milyon dolara yükselmiştir. Ülkemizin dış ticaret açığının kapanması için her geçen gün daha çok katkı veren İl konumuna geldik.
“işsizlik yok, işçisizlik var”
İlimizin yatırım teşvik sisteminde 5. Bölgede olması ve batıya en yakın en çok teşvik alan İl olması İlimizi yatırımcılar için cazip hale getirmektedir. Fakat İlimiz sanayinin en büyük dezavantajından birisi olan istihdam problemi karşımıza çıkmaktadır. Eski Bakanımız Fikri IŞIK beyin dediği gibi “işsizlik yok” “işçisizlik var” maalesef İlimizde de bu durum mevcut. İŞKUR Müdürümüzün bir toplantımızda verdiği rakama göre her gün İlimize çevre illerden yaklaşık 2000 kişi gelip gitmektedir. Dışarıdan binlerce kişi getirip ilimizde istihdam ediyorsak Çankırı’da işsizlik bir sorun olmaktan çıkmış demektir. İlimize tersine göçü yaşatmak için bir dizi tedbirler almamız gerekmektedir. Özellikle firmalarda çalışan beyaz yakalıların İlimizde kalması için şehrin sosyal imkanların geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Üniversitemizdeki mühendislik fakültesinde sanayiye yönelik olan eksik mühendislik bölümlerinin bir an önce kurulması, var olan bölümlerinde kadrolarının en kısa sürede tamamlanıp ilimiz sanayisinin gelişimine katkı sağlayacak mühendislerin mezun olup İlimiz istihdamına katkısı beklenmektedir.
Diğer bir zayıf yönümüz aslında Ülkemizin de kanayan yarası yüksek teknoloji üreten yani katma değeri yüksek ürün üreten firma sayımızın azlığıdır. İlimizdeki firmaların ürettiği ürünlerin teknolojik sınıfına baktığımızda büyük çoğunluğu düşük ve orta-düşük teknolojidir. Bakanlığımızın bu problemi gidermek adına dönem dönem katma değeri yüksek ürünlerin imalatını teşvik edecek destek paketleri açıklamaktadır. Katma Değer konusunda, Üniversite ile sanayinin iş birliği yapması önemlidir. Bakanlığımız bu noktada önemli bir görev üstlenmiştir. KÜSİ yani Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği. Bakanlığımız Üniversite ile sanayi arasında bir köprü olup Üniversitedeki bilginin sanayide ticarileşmesini yani bilginin paraya dönüştürülmesi hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmak için paydaşlara bir takım destek ve teşvikler sunmaktadır. Katma değerin yüksek olduğu Bakanlığımızın da birtakım destekler verdiği diğer bir yerler de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri(TGB) ve Teknoloji Transfer Ofisleridir(TTO). İlimizde Çankırı Karatekin Üniversitesi Teknokent adında bir TGB kuruldu. Yakınkent Organize Sanayi Bölgesinde İnşaatı şu anda devam etmektedir. Kısa sürede inşaatı tamamlanacak olup girişimcilere ve firmalara ev sahipliği yapacaktır. Teknoloji Transfer Ofisi Üniversitemiz bünyesinde kurulmuş olup çalışmalarına devam etmektedir.
Bakanlığımız firmalarımızın pandemi sürecinden etkilenmesini asgari düzeye indirmek için ilgili kuruluşu olan KOSGEB vasıtasıyla destekler vermektedir. Firmalarımızın ve genç girişimcilerimizin teknolojik fikirlerini desteklemek adına daha önce bizzat Bakanlığımız tarafından verilen “Tekno Girişim”, Tekno Pazar” Tekno Yatırım” gibi destek programları Bakanlığımız çatısı altından olan KOSGEB ve TÜBİTAK’a devredilmiştir.
8-14 Mart Bilim ve Teknoloji haftası için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı adına kullanabileceğimiz en güzel şey TEKNOFEST’tir. Bakanlığımızın ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfının (T3 Vakfı) yürütücülüğünü yaptığı Ülkemizde milli teknolojinin geliştirilmesi konusunda kritik rol oynayan birçok kuruluşun paydaş olduğu Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivalidir. 2018 yılından beri düzenlenen festivalin amacı, toplumda teknolojiye olan ilgiyi artırmayı ve Türkiye’nin milli teknoloji üreten bir topluma dönüşmesi konusunda farkındalık oluşturmayı hedeflemektedir. Geçtiğimiz yıl Gaziantep’in ev sahipliğinde 21 farklı kategoride düzenlenen teknoloji yarışmalarına 81 il ve 84 ülkeden 20.197 takım, 100 bin genç başvuruda bulunmuştur. Alanında dünyadaki en büyük festivallerden biridir.
Teknolojisi Milli, Sanayisi Güçlü Bir Türkiye için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Haber: Sedat Osman KOÇ
News
