DOLAR 32,4431 0%
EURO 34,8219 -0.09%
ALTIN 2.434,45-0,01
BIST 10.082,771,69%
BITCOIN 20810031.24946%
Çankırı
19°

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

86 okunma

“Üniversite olarak bu sürece katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz”

ABONE OL
21 Nisan 2020 11:50
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı Radyo Neşe’ye konuk oldu

Çankırı’da Yeni Gün

Radyo Neşe’de Turan Harmancı’nın hazırlayıp sunduğu programın canlı yayın konuğu Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı oldu. Rektör Ayrancı yaklaşık bir saat süren programda COVID-19 pandemisi ve gündemle ilgili önemli değerlendirmelerde bulunurken, Üniversitenin bu sürece katkılarını ve merak edilenleri anlattı.

“COVID-19 Pandemisinde Dünyanın En Şanslı Ülkeleri Arasındayız”

Rektör Ayrancı öncelikle tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan COVID-19 Pandemisi ile ilgili dinleyicileri kısaca bilgilendirdi. Coronavirüs karakteristiğini, yayılımını, hastalığın tanı, tedavi, izlem sürecini, hastalıkla mücadelede yapılması gerekenleri anlatan Ayrancı bir kez daha Çankırılıları hastalığı hafife almamaları ve evde kalmaları konusunda uyardı. Konuyla ilgili konuşmasında, “Bizler de bu süreçte sosyal mesafe ve izolasyon kurallarına azami özen gösteriyoruz. Hijyen kurallarına ve maske kullanımına dikkat ediyoruz. Kültürümüzün bir parçası olarak sıcak ve samimi ilişkiler kuran bir toplumuz. Yolda birisini görsek onunla sohbet etmeden geçmeyiz, birisinin ihtiyacı olduğunu düşünürsek ona bir miktar para vermekten çekinmeyiz, arabamıza alırız, evlerimiz dolar taşar. Fakat içinde bulunduğumuz bu durumda lütfen bunları bir dezavantaj haline getirmeyelim. Türk insanı dikkatlidir, yeteneklidir, marifetlidir, ahlâklıdır. Bu konuya çabuk intibak ettiğimizi ve bu süreci başından beri iyi yürüttüğümüzü düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Ayrancı Türkiye’de görülen ilk COVID-19 vakasından bu yana yaşananlar ile ilgili olarak, “Türkiye’de hızla, vakit kaybetmeden tedbirler alındı. Dünyada birçok ülke ise bu süreçte ilk başta gerçekten olayın vahametini anlayamamıştır. Mesela İngiltere’de Kalfatlı Başbakan Boris Johnson sürü bağışıklığı politikasını benimseyerek gerekli önlemleri almamakla suçlandı. Sonrasında maalesef kendisi hastalandı. Ona da bir hemşehrimiz olduğu için üzülüyorum ve buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri durumu önemsemedi. Fakat şimdi hem Çin’i hem de Dünya Sağlık Örgütü’nü suçluyor ve olayın vahametini bize aktarmadınız diyor. Hatta Amerika Birleşik Devletleri, Çin hakkında çok büyük, trilyonlarca dolarlık bir davaya hazırlanıyor. Özellikte İtalya’da ve İran’da ölümler arttıkça durumun ciddiyeti anlaşıldı. Ancak ilk zamandan itibaren bizim millet olarak, devlet olarak gerekli hassasiyeti gösterdiğimizi görüyorum. Oldukça başarılı yürütülen bu süreçte bütün ön çalışmalar ve ön hazırlıklar yapıldı. Örnek olarak Çankırı’daki yurtlarda gördüğünüz gibi hemen karantina hazırlıkları yapılarak teyakkuza geçildi. Önce 65 yaş üstü ve kronik hastalıkları olanlara, yakın zamanda da büyük şehirlerimizde hafta sonları sokağa çıkma yasağı, hastalığın yayılımını engellemede tedbir olarak uygulamaya konuldu. En önemlisi ilk ve ortaöğretimde sonrasında yükseköğretimde eğitime ara verilmesinde hiç gecikilmedi. Ancak maalesef İstanbul ve yurtdışı merkezli olmak üzere bazı yayılımlar oldu.” dedi.

Ayrancı kendisine yöneltilen ilaç ve aşı ile ilgili sorulara ise, Türkiye’de de çok ciddi çalışmalar var ve biz de bunları yakından takip ediyoruz. Biliyorsunuz ‘Millî Aşı’ diye tabir edilen üretimimiz var ve ülke olarak bizim böyle bir tecrübemiz var. Hıfzıssıhha Kurumu’ndan gelen ciddi bir birikimimiz var. O kişilerden bir kısmı da aslında bizim Üniversitemizde yakın zamanda çalışmaya başlamışlardı. Biz de bu konuda çalışmalara onlarla devam ediyoruz. Türkiye’de sağlık tesislerimizin ne kadar yetkin olduğunu ne kadar büyük bir yatak kapasitemizin olduğunu ve bu süreçte ne kadar hazırlıklı olduğumuzu unutmamamız gerekli. Bu bakımdan dünyanın en şanslı ülkelerinden biriyiz. Hastalıkla mücadelede sağlık imkânları bakımından yapılan değerlendirmelerde başarılı sayılan ülkelerde Türkiye ve Almanya’nın adı geçiyor. Hasta yatak kapasitemiz, ilaç yeterliliğimiz, özverili sağlık görevlerimiz ve sosyal güvenlik sistemimiz ile gurur duymalıyız. Doktorlarımız başta olmak üzere hemşirelerimiz, hasta bakıcılarımız ve tüm sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz. Büyük bir mücadele veriyorlar. Allah yardımcıları olsun ve hepsinden razı olsun.” dedi.

“Üniversite Olarak Bu Sürece Katkı Sağlamaktan Gurur Duyuyoruz”

Rektör Ayrancı programın devamında Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin durumunu dinleyicilerle paylaştı: “Öncelikle Sağlık Bakanımızın basın açıklamasında geçen “COVID-19’u teşhis etmekte cihaz eksiklerimiz var. PCR cihazı olan üniversiteler lütfen bize başvursun.” çağrısını duyduğumuz anda ben hemen telefona sarıldım ve Sağlık Bakan Yardımcıları ile görüştüm. Bahsettikleri cihazın Üniversitemizde mevcut olduğunu ilettim. Ayrıca Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Eldivan Sağlık Hizmetleri MYO’da domuz gribi ve kuş gribi gibi konularda uzun yıllar önemli araştırmalar yapan uzman arkadaşlarımızın çalışmalarının devam ettiğini bildirdim. Şu anda biz günde 1000 kişiye analiz yapabilecek durumdayız. Hatta hastalığın daha hızlı teşhis edilmesi için geliştirdiğimiz bir projemizi de KUZKA Kalkınma Ajansı’na sunmak üzereyiz.

Bunlarla birlikte Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümünde devam eden ve İl Sağlık Müdürlüğü ile senkronize bir şekilde yürüttüğümüz maske üretimi projemiz var. Proje ile Çankırı Devlet Hastanesi’nin zorunlu ihtiyacını hemen ertesi gün sağlayabildik. Vakit kaybetmeden ikinci bir proje olarak önce Güzel Sanatlar Fakültesi’nde ve sonrasında ise Çankırı Meslek Yüksekokulu Mobilya Tasarım Bölümünde siperlik üretimine başladık. Öncelikle Devlet Hastanesi, sonra sağlık ocakları ve sonra da özel hastanelerimiz olmak üzere bu konuda şehrimize ve ülkemize hizmet etmekten gurur duyuyoruz. Üniversite olarak hızla harekete geçtik ve bölgede önemli bir ihtiyacı karşılamaya devam ediyoruz. Bugün bir komutanımız aradı ve onların da bu malzemelere ihtiyaç duyduklarını belirtti. Halkla temas eden, kimlik kontrolü yapan, ateş ölçen askerlerimiz için de bu hizmeti gerçekleştireceğiz. Bunlarla birlikte tıbbî önlük ve cerrahi box üretimi üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Son olarak tıbbî atıkların toplanması için başka bir projede çalışıyoruz. Ben bu projelerimizden çok memnunum ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Çünkü muhteşem bir özveriyle ve karşılıksız gönüllülük esasına göre çalışıyorlar. Sadece Üniversite personelimiz değil, personelimizin eşleri ve aile üyeleri, gönüllü vatandaşlarımız inanılmaz bir motivasyonla üretime devam ediyorlar. Gerçekten göz yaşartan bu tabloya vesile olmaktan çok mutluyuz. Millet olarak böyle zor zamanlarda birlikte olmayı, beraber bir şey başarmayı çok seviyoruz. Bu ruhu medeni olduğu addedilen ülkelerde maalesef göremedik. O ülkelerde yaşlıları yoğun bakıma almıyorlar, sokaklarda ölenler var. Bir de bizim ülkemizdeki insanlığa, özveriye, gönüllülük esasına bakın. İnşallah bir an önce bu dertten de kurtuluruz.”

“Dijitalleşmede Öncü Üniversitelerden Biri Olarak Uzaktan Eğitime Hazırız”

Pandemi durumu ile Dijital Çağa geçişin hızlandığından bahseden Rektör Ayrancı, konuşmasının devamında “Göreve geldiğimden beri uzaktan eğitim ve dijitalleşme konusunda arkadaşlarımla birlikte çok önemli çalışmalara imza attık. Bu konuda YÖK’e birçok araştırma ve rapor sunduk. Biliyorsunuz, Amerika’nın bize finansal saldırısı olduğunda Troy sistemine geçerek bu konuda öncülük ettik. Tüm üniversitelere örnek teşkil edebilecek ulusal ve uluslararası işlevselliği olan bir uzaktan eğitim programı için hazırlıklarımızın devam ettiği bir esnada ortaya çıkan bu pandemi durumunda her şeyimizin hazır olması sebebiyle Üniversite olarak hızlı bir şekilde uzaktan eğitime geçebildik. Ekibimizle beraber eskisinden daha verimli, yenilikçi ve en önemlisi de amaca hizmet eden uzaktan eğitim metotları üzerine çalıştık. Günü kurtarma adına alelade bir sistem yerine çok daha uzun vadeli bir süreç için kafa yorduk. Bu sistemi günümüz şartlarından ziyade dijital dünyanın gelecek yıllarda karşımıza çıkaracağı şartlara uygun olarak geliştirmek istiyor, adımlarımızı akıllıca ve dünyayı takip ederek atıyoruz. Şu an içinde bulunduğumuz acil durum için her şeyimiz hazır ve yeterli durumdadır.” dedi.

“Tren Yolu Medeniyettir”

Rektör Ayrancı programda, Çankırı’da tren taşımacılığının yeniden başlayacağına dair müjdeyi de verdi: “Atandığımdan itibaren çalıştığım konulardan biri de tren meselesi idi. Üniversite ancak toplumu ile gelişir. Öğrencilerin ulaşımı, Çankırı’da turizmin gelişmesi ve dolayısıyla kalkınmanın gerçekleşmesi için zamanında birçok görüşme yaptım. Konuyu eski Ulaştırma ve Altyapı Bakanımıza da açtım. Son olarak Sayın Milletvekilimiz Salim Çivitçioğlu ile Devlet Demir Yolları İşletme Genel Müdürüne gittik ve konuyu çeşitli yönleriyle anlattık. Sonuç olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın da tensipleriyle karar Resmî Gazete’de yayınlanarak Ankara-Karabük Hattı, bölgesel tren hattı olarak ilan edildi. Bu gelişmeye çok sevindik, çünkü dediğim gibi tren yolu medeniyettir. Bu gelişmeyle mesafeler kısalacak ve konforlu bir yolculuk imkânımız olacak. Öğrencilerimiz için ilettiğimiz talep doğrultusunda, erken saatte başlayacak ve ivedilik sağlayan molasız seferler de yer alacak. Çankırı halkı ve esnafı da bu seferler başlamadan hazırlıklarını tamamlamalıdır. Çünkü hemen yanımızda 7 milyon nüfuslu bir Ankara var. Şehrimizi tanıtmak ve sevdirmek için bu turist potansiyeline hazırlıklı olmalıyız. Kahvaltı yerleri ve mesire alanlarının daha da güzelleştirilmesi lazım. Ulaşım hatlarımızı planlayanların ve tur düzenleyenlerin hazırlıklarını tamamlaması lazım. Şimdiden şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun.” 

Ayrancı programın sonunda hukukçu kimliği ile infaz yasasına dair soruları yanıtladı. Rektör Ayrancı infaz yasasını detaylı olarak dinleyicilere anlattığı konuşmasından sonra, “Çağdaş ceza infaz sisteminin amaçlarından biri de toplumu suça karşı korumaktır. Suçu tasvip etmiyoruz fakat ideal bir toplumda suçun da olmaması gerekir. Bir salgın hastalık yayılımının söz konusu olduğu bu durumda devlet bunun yayılımını da önlemek için gerekli tedbirleri almakla mükelleftir. Ben doğru zamanlama olduğu kanaatindeyim. Bu konu ile ilgili gece gündüz çalışan hukukçu arkadaşlarıma da başarılar diliyorum.” dedi.

Rektör Ayrancı ayrıca Çankırı’da kalan yabancı öğrencilerin de kişisel karantina kurallarına uyduklarını, bu konuda gerekli bilgilendirmelerin kendilerine yapıldığını ve durumu takip ettiklerini belirtti.

Programın kapanışında Ayrancı, COVID-19 ile ilgili son olarak, ye’se kapılanların inançsız kişiler olduğunu, Türk Milletinin inancı ve kültürü gereği böyle bir toplum olmadığını, el ele vererek bu durumun üstesinden geleceğimizden emin olduğunu ve güzel günlerin kapıda olduğunu ifade etti.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.